Kimi Tanıdık?

Cuma, Eylül 30, 2011

 Sevgili dostlar, bu defa yazının sahibi ben değilim. Twitter'dan severek takip ettiğim, görüşlerine, düşüncelerine, sohbetine önem verdiğim, iyi yürekli bir arkadaşımdan geldi bu sefer ki yazı. Aslında bu yazının çıkış noktası da blogumuzda ki bir yazıdır. Konu hakkında twitter'da yazışırken uzun uzun yazmasını istedim, kendisi de sağ olsun beni kırmadı ve karşımıza aşağıdaki gibi çok güzel bir yazı çıkardı. Hiç bir şeyine dokunmadan aynen yayımlıyorum.. :)) Teşekkürler Nazım.

Kimi Tanıdık ?





İlk olarak bu güne kadar bazı karalamalarım dışında hiç bişey yazmadığımı belirtmek isterim.O karaladığım şeyleride başka okuyup beğenen vay kanka süper iyi yazmışsın yeaa diyen insanlar olsada dikkate almadım.Yazdığım şeyleride bidaha geri dönüp hiç okumadım.Noktalama işaretleriylede aram iyi değil pek.Genelde işte noktadan noktaya yazıyorum.Virgülü olsun diğerleri olsun aram hiç iyi olmadı.Tamam şimdi az çok beni tanıdığımıza göre benim aslında size anlatmak istediğim aslında kafamın içinde sürekli dışardaki insanlara bağırmak istediğim suratlarına çarpmak istediğim bi iki şeye geçiyorum.

Tanışma hiç tanımadığın birini sadece görmek merak etmek hoşlanmak bi sürü şekli var işte.Ben arkadaş olma kısmına değinicem burda.Çünkü insanlar olarak arkadaş seçimlerinde ciddi olarak çok yanlışlıklar yapılıyor.Tabiri caizse işte arkadaş olmayı bilmiyoruz.Ondan sonra yok efendim o beni kandırdı o beni aldattı o bana bunu yaptı bu beni böyleydi felan liste uzar gider.Ben kendimle ilgili şu tarz bi parantez açıyorum başlamadan önceki bu daha başlamamış halim.Yazarken kolayda okurken sıkıntı olsa gerek.Bana dönücek olursak benim çok ilginç bi şekilde sosyal ağlar çevrem olsun felan hep sürekli çok sayıda arkadaşım.Onun iki katı tanıdığım.Bide beni tanıyan ama tanımadığım insanlar olmuştur.Genel olarak hiç tanımadığım bi insanla tanışmayı bilmiyorum ki burdada oha lan madem bilmiyon neden bu kadar yazdın hiç diyebilirsinizki savunmam hazır bile.Genelde hep onlar beni tanıdılar benimle arkadaş oldular.Yani hep ilk adımı onlar attılar ben xx ben yy ben vvnin arkadaşı uy gibi gibi.şimdi bide yazarken dikkatimi çekti ilk defa yazıyorum felan şu anda size nasıl yaklaşsam onu bilemedim.Hani çok ciddi bi yazı biçimindemi yoksa araya ilginç şeylermi diye.Onu geçtim buraya kadar okuduğunuzu bile sanmıyorum ama işte benimkide bi yerde düşünce kusmuğu.Düşüncelerimi kafamdan bu şekilde atıyorum ara ara iyi geliyor kimse okumasada yazıyorum.Neyse konu ciddi ciddi dağıldı ama bu ara bilgileri vermem en azından bazı şeyler hakkında açıklık getirir dedim.Şimdi o ilk tanışma anından sonra genelde insanların hani ben şurda doğdum felan felan o kısımları geçip.bi olay bi konu hakkındaki ilk 10 cümlesine bakın.Kendi ilk 10 cümlelerindeki kendi fikirlerini dinleyin kendinizinkilerle kendi  hayat görüşünüzle karşılaştırın.Eğer  uç insanlarsanız burdan belli eder ve bu kişiyle bi süre sonra arkadaş olup biraz daha sonra dost olursanız bi gün mutlaka bu arkadaşlığınız bi şekilde biticektir.İnsanları tanımak çok çok uzun bi süreçtir bi yerde ki kim kimi ne denli tanıyabiliyor ama aşağı yukarı bi fikir sahibi olduğu zaman insan çok çok iyi tanıyabilir.Ha bide bu ben değiştim zırvalıkları vardırki hayatta inanmayın.Hiç kimse değişmez.Size öyle göstersede içten içe aynıdır bi gün tekrardan geri döner cidden bak.O yüzden ilk tanıma çok önemli.İnsanları nelere güldüklerinden bile az çok nasıl insanlar olduğu hakkında fikir sahibi olabilirsiniz bile.Çünkü cidden bazı insanlar öyle şeylere gülerki felan duvar olsa kafanı vura vura ölmek istersin o derece.Sonra o kişi gelir seninle arkadaş olmaya çalışır felan içler acısı.İnsanları tanırken bide cümle kuruşlarına bakın.Kızlarda özellikle sizi tersleyen insanlara karşı bi merak bi yakınlaşma çabası gözlemledim yapmayın etmeyin demiyorum çünkü fark ettimki değil kızlar hiç kimse birinin birine dediğini yapmaz.Çünkü illa kendisi tecrübe etmelidir o şeyleri ama yazı konumuz bu değil.Ama en korkulu rüyanız o süper ikna kabileyeti olup çok alengirli cool cümleler kuran insanlar olsun.Onların bi yerde size mutlaka bi zararları olur çok dikkatli olun.Genel olarak işte özet geçicek olursak insanları tanımak istiyorsanız o ilk intabaya çok çok dikkat edip detaycı olup kişiliklerine göre yargılayın onları.Bi yerde olmuyorsa zorlamayın yalnızlık o kadarda kötü bişey değil bi yerde hani.Son olarak birde bazılarının o hani sizin için karşılıksız yaptıkları şeyler felan varya onlara çok çok önem verin.Daima ilk etapta bencil olun.Sizin bencilliğine karşı karşı taraf hala çaba gösteriyorsa evet o sizin en yakın arkadaşınız olabilir üsttekilere dikkat ederek tabi.

yazar: Nazım 
twitter'dan kişiyi takip etmek için: 

Kadınlar Ne İster?

KADINLAR NE İSTER?




Selamlar Yansıma Dostları,

Uzun bir zaman oldu aslında ben bloglarıma dokunmayalı, böyle bir güzel içimi dökmeyeli.. Sevgili arkadaşım kimmiraikkonen99 (Uğur)'un da tavsiyesiyle geçtiğimiz günlerde bir diziye başladım; Awkward (beceriksiz). O diziden aldığım şevk ve güçle beraber yeniden blog dünyasına geri dönmeye karar verdim. İlk yazım da yine ilgi çekici ve güzel olsun dedim. Neyi ele alayım diye düşünürken, asırlardan beridir süregelen ancak henüz daha çözüme ulaşamamış büyük bir problemi ele almaya karar verdim: Kadınlar ve Erkekler.

İlk yazımın konusu da belli, başlıktan da anlayacağınız gibi; KADINLAR NE İSTER?

Aslında ince ince detaylı olarak anlatmaya çalışırsak kadınlar her şey ister. İnsan her şey ister ve kadınları da bireye indirgersek bu işin içinden hiç çıkamayız. Genel olarak kadınlardan bahsedelim dilerseniz..

Bir kere bu sorunun cevabını aramaya kalkışırsak bir sürü şey çıkar karşımıza: Yakışıklılık, karizma, iş, para, cinsel güç, iyi bir karakter, kişilik, dini görevler vs. vs... Aslına bakarsanız uzun uzun düşünürsek bu cevaplar tek bir noktaya çıkıyor: GÜÇ!!!!

Evet, kadınlar güç isterler. Yakışıklılık örneğin. Aslında bir güçtür o da. Kendinden daha az yakışıklı erkeklere karşı sahip olduğu bir güçtür aslında. Ancaaakkk bu hiçbir kadın için yeterlilik göstermez. Bunun yanında Voltron'ı oluşturur gibi diğer güç birimlerinin de var olması gerekir. İş de bir güçtür. Ne kadar iş, o kadar para, bu da iyi bir yaşam kalitesi demektir.







Duymuşsunuzdur bir çok kadından. Evlenmeyi düşündükleri adam için ya da nasıl bir koca istersiniz diye sorduğunuzda şu cevabı sık sık duyarsınız; Beni ve çocuklarımı kimseye muhtaç etmesin... Evet, doğru! Bir kadın eğer maddi, manevi başkasına ihtiyaç duymaya başlar ve bir çok konuda eksiklik görürse artık o adamı bir erkek olarak görmemeye başlar. Bunu da ilk olarak davranışlarında ve de cinsel yaşamında göstermeye başlar. Sevişmek istemez, bir şeyler yapmak istemez, uzak kalmak, uzaklaşmak ister. Hatta ve hatta bazı kadınlar bu durumu aldatmaya kadar götürebilirler, benden söylemesi.

Yıllardır bir soru sorulur insanlara: AŞK MI, PARA MI?

Kadınlar için elbette ki her ikisi de önemli ancak aşk geçici, para kalıcıdır. Kim "Para benim için ikinci planda." demişse yalan söyler. Belki yeni bir aşıktır ve taze taze hissetmekte olduğu aşkı, o kişiye bu tür cümleler kurdurtabilir ancak aradan yıllar geçtikten sonra para da çok önemli bir faktör olarak ortaya çıkar. Kadın parayı sever ama tapmaz. Para aslında bir kadın için erkeğin gücünü gösterir. Her şeyi bir kenara bırakırsak, ileride evlendiğiniz adam işsiz güçsüz biriyle, sadece "aşk" için evlendiyseniz, ne yiyip, ne içeceksiniz? Sofranıza da bir tas çorba yerine, bir tutam aşk koyar yersiniz!! Aşk karın doyurmaz, unutun bunu!! Düşünün bir kere, bir kadınsınız ve sevgiliniz var. İlk başlarda gayet güzel anlaşıyorsunuz, eğer yapıyorsanız öpüşüyorsunuz, sevişiyorsunuz vs.. Sonra birlikteliğiniz ilerliyor.. Dışarıda bir şeyler yapmak istediğinizde sevgiliniz hesabı ödememeye başlıyor. Elbette ki her zaman erkek ödeyecektir diye bir durum söz konusu olamaz. Ancak kadına sürekli ödettirmeye başlarsa eğer bir erkek, artık kadın için onun bir değeri kalmamıştır. Özür dileyerek söylüyorum ama bir kadın böyle bir erkeği besleyeceğine, evine bir köpek alır besler daha iyi. Bu yüzden para çok önemli. Yanlış anlaşılmasın, binlerden, milyonlardan bahsetmiyoruz, sadeve muhtaç etmesin, o yeter! ;)






Hiç tahmin edemeyeceğiniz şeylerde kadınlar tahrik olabilirler...

Sevgili erkekler, siz araba kullanırken, yanınızdaki kadının sizden tahrik olabileceğini hiç düşündünüz mü? Eminim çoğunuzun aklına bile gelmemiştir... ama evet, kadınlar bu ve bunun gibi çok küçük ayrıntılardan tahrik olabiliyorlar. Neden mi? Erkek araç kullanırken fazlasıyla erkeksi gözükür. Trafikteki dikkati, araca ve trafiğe hakimiyeti, güzel kullanması ve o pedallara basması bile bir kadını etkilemeye yetecektir. -DİKKAT!!! Acemilik burada sökmüyor. Gerçekten iyi bir kullanıcı olmak gerekli.- Kadın bunu görünce sahiplenme duygusu ortaya çıkar. Erkeğin trafikteki hakimiyeti ve kontrollü oluşu, onun ilişki içerisinde de sahiplenici ve de dikkatli olabileceği hissini yaratır. Elbette ki bu her erkek için ve her kadın için geçerli değildir. Genel olarak böyle olduğunu söyleyebilirim.






Futbolcuların neden kadınları fazlasıyla tahrik ettiklerini düşündünüz mü hiç??

Kadınlar futbol fanatizmi olabilirler ancak yakışıklı futbolculara da çok güzel bakarlar vesselam. Hiç inkar etmeyelim şimdi!!.. Aynı kadınlar, sevgililerini de futbol oynarken görürlerse eğer fazlasıyla tahrik olabilirler. Çünkü futbol tamamen erkeksi bir oyundur ve de dünya çapında erkeklerin en çok tercih ettikleri spor dalıdır. Siz futbol oynarken, tribünde sizi seyreden sevdiceğiniz, siz daha maç sonrası üstünüzü çıkartmadan, terli haldeyken bile sevgiliniz üzerinize atlayabilir. (terden ve kokudan aşırı derecede nefret edenler hariç... seven ne yapmaz. :P)

Neyse dostlar, çok fazla uzatmaya gerek yok aslında. Kadınlar karmaşık ve bir o kadar da basit yaratıklardır. Her an her şeyden etkilenebilir, her an her şeyden tiksinebilirler. Benden size naçizane bir kaç tüyoydu bu yazdıklarım. Okuyup, uygulamanız önemli değil. Sadece okurken keyif alın bu bana yeter..

Yeni blog yazılarında daha sık görüşmek dileğiyle...

Sevgiyle kalın...
İçimdeki Yansıma (Dirty_G1rLs)
http://twitter.com/#!/Dirty_G1rLs
Related Posts with Thumbnails

Duyur

Share |